23 Ocak 2014

UNUTTURMAYACAĞIZ...


UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ…

Demokrasi düşmanlarınca gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren Cumhuriyet Aydını – Hukukçu – Gazeteci Uğur MUMCU’nun katledilişinin 21. yılında, bu topraklarda hâlâ katliamlar devam etmektedir.

Aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan gençlerimizin öncülüğünde başlayan, yurttaşın demokratik hakkını ortaya koyma dışında bir amaç gütmeyen, anayasal bir hak olan “gösteri yürüyüşü hakkı”nın somut bir yansıması olan ve değil ülke tarihinde dünya tarihinde onurlu yerini şimdiden alan “Gezi Direnişi” sırasında, bu kez aleni biçimde, gençlerimiz katledilmiştir. 

Bu katliamlar, kimi zaman güvenliğimizi emanet ettiğimiz güvenlik güçlerinin hedef alarak ateş etmesiyle, kimi zaman da siyasal iktidara yandaşlığını kanıtlamak adına insanlık dışı davranışlar sergileyen “eli sopalılar”ın ve “palalılar”ın tekmeleriyle gerçekleşmiştir.

Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Can Cömert, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, tıpkı Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Turan Dursun, Metin Göktepe, Necip Hablemitoğlu, Hrant Dink gibi faşizmin kıyımına uğramışlardır.

Ekmek almak için evinden çıkan 14 yaşındaki Berkin Elvan da faşizmden nasibini almış ve 15. yaşına komada girmiştir. 

Evet; bu ülkede katliamlar hâlâ devam etmektedir. 

Katliamlar sadece insanımızın canına kastetme şeklinde değil, insan uygarlığının bugünlere taşıdığı birtakım yüce kavramları ortadan kaldırma, yok etme şeklinde de kendini göstermektedir.

Bugünlerde demokrasinin olmazsa olmazı olan “Hukuk Devleti İlkesi” katledilmektedir. Yürütme, kendi üyelerine ve/veya üyelerinin birinci derece yakınlarına sirayet eden yolsuzluk ve rüşvet iddiaları karşısında, gözü dönmüş bir biçimde, demokratik bir devlette örneği görülemeyecek tutum ve davranışlar içine girerek “yargı”yı tahakküm altına alma yönünde her gün yeni bir adım atmaktadır.

Kendi pisliğini örtme telaşı içinde olanlar, devlet krizi yaratmaktan çekinmeksizin hukuk dışı her türlü hamleyi meşru görmekte ve her yeni hamle ile yeni bir anayasal suç işlemektedirler.

Hukuk dışı bu tür çaba ve oluşumların, çağdaş bir ülkede yeri yoktur, olamaz. Bu ülke, Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde, 1919 yılının 19 Mayısında güneşi ufukta görmüştür. Ve o güneş, 1923’te tepe noktasına çıkarak bu ülkeyi aydınlamaya başlamıştır. Türk Ulusunun bu güneşi kaybetmeye niyeti yoktur; aksine davrananlara da prim vermeyecektir. Artık, Türkiye, “derin ya da sığ” devlet eliyle işlenen cinayetler/suikastler ülkesi olmaktan çıkmalıdır.

Bizler, bu ülkenin “güzel günler” “güneşli günler” görmesi adına mücadele veren ve bu uğurda yaşamını yitiren Sevgili Uğur MUMCU’yu, katledilişinin 21. yılında, aynı uğurda yaşamlarının baharında aramızdan alınan Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Can Cömert, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım ile birlikte sevgi ve saygı ile anıyor; “güzel, güneşli günler”in umudu haline gelen Berkin Elvan’ın 7 aydır verdiği yaşam kavgasını kazanarak bir an önce uyanmasını ve ailesine kavuşmasını diliyoruz. 

Av. Ahmet KÖKSAL
Atatürkçü Düşünce Derneği