Bu nedenle, tam bağımsızlığın yok edildiği, 51. eyalet gibi hareket etmek adına sifonlu dış politikanın tercih edildiği bugünlerde, Büyük Taarruz, daha da bir anlam kazanmaktadır.
Bundan 88 yıl önce, kendi kaderini onurlu bir direniş ile belirleyen ve bu anlamda tüm ezilmiş uluslara öncü olan Türk Ulusu, bugün de aynı onurlu direnişi gerçekleştirmek ve emperyalizme karşı dur demek durumundadır.
Bugüne kadar kardeşçe iç içe yaşayan, emperyalizme karşı birlikte kavga vermiş ülke insanı, etnik kökene göre ayrıştırılmakta ve kamplaştırılmakta, “demokratik özerklik” adı altında, ülke bütünlüğüne dinamit atılmaya çalışılmaktadır; bu şekilde adeta emperyalizmin ekmeğine yağ sürülmektedir.
“Demokratik özerklik” in emperyalist amaçlara uygun biçimde yaşama geçirilmesini sağlamanın en önemli ayağı da, ileride gündeme gelebilmesi olası yasal düzenlemelerin Anayasa’ya uygunluk denetimi bağlamında, bağımlı bir yargı yaratmaktır. 12 Eylül’deki halkoylamasının konusunu oluşturan Anayasa değişiklikleri de bağımlı yargı yaratmak adına atılmış önemli bir adımdır. Bu adımın atılmasını önlemek adına, 12 Eylül’de yapılacak halkoylamasında, çağdaş ve tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti’nden yana yurtseverler olarak H A Y I R diyeceğiz.
Zafer Bayramımız kutlu ve hayırlı olsun…
28.08.2010
Yönetim Kurulu a.
Başkan
Av.Ahmet KÖKSAL
Yeni Giresun Gazetesi, 30.08.2010 |
Yeni Giresun Gazetesi, 30.08.2010 |